Kıbrıs Gazisi Ali Şahin anlattı: Cumhuriyet nedir,
Kıbrıs Gazisi Ali Şahin , Cumhuriyet'in ne anlama geldiğini, anlattı.
Burası Cumayeri gazetesi imtiyaz sahibi Nevzat Keleş’in haberine göre Şahin’in açıklamaları şöyle:
- ‘Cumhuriyet’, bizim dilimize Arapçadan geçen bir kelimedir, çocuklar. ‘Bütün halkın idaresi’ demektir. Bu kelime ‘cumhur’dan yani halktan çıkar. Cumhuriyette egemenlik, kral, kraliçe, padişah, sultan gibi tek bir kişiye değil halka aittir. Halk, belirli zamanaralıklarında oy vererek, yine halktan olan yöneticilerini seçer.
“Bu kelime Arapçadan geldi” dedim ama Araplar bu kelimeyi hiçbir zaman bildiğimiz cumhuriyet anlamında kullanmadılar. Çünkü bu rejimi hiç uygulamadılar. Cumhuriyet lafını eden biz Türkleriz.
Cumhuriyet anlayışı zamanla değişmiş, gelişmiştir. Örneğin cumhuriyet rejimi Eski Yunan’daki demokrasidir, halk idaresidir; fakat orada o demokrasi çok sınırlı bir kesim tarafından kullanılırdı. Halkın çoğunluğu yabancılardı, seçme-seçilme hakları yoktu. Bir de köleleri vardı; onların hiçbir hukuku yoktu. Zengini ve fakiriyle çok küçük bir vatandaş kitlesi oy verirdi. Bu biçimiyle buradan da Roma İmparatorluğu’na geçti ama Roma’da da yine halkla, toprak sahibi soyluların arasında bir fark vardı. Meclisleri bile ayrıydı.
Cumhuriyet kelimesi, I. Dünya Savaşı’ndan evvel her yerde antipatiyle karşılanırdı. O dönemlerde kibar bir muhitte krallar aleyhinde konuşmak, cumhuriyeti övmek sizin o toplumdan kovulmanıza dahi sebep olabilirdi.
Büyük devletler arasında bir tek Fransa cumhuriyetti. Bir de o zamanlar yükselen bir devlet konumunda olan Amerika Birleşik Devletleri bir cumhuriyetti. O da 18. yüzyıldan itibaren yeni yeni ortaya çıkıyordu. Bu iki cumhuriyet, Batı dünyasında yeni bir atılımdı. Ama artık dünya değişti. Modern Türkiye dahil, dünyada birçok ülke cumhuriyetle yönetiliyor.
Atatürk Cumhuriyet’i nasıl kurdu?
- 23 Nisan 1920’de, Ankara’da, Türkiye’yi işgal eden düşmanlara karşı direnişi sürdüren, Kurtuluş Savaşı’nı yürüten Mustafa Kemal önderliğinde bir meclis kuruldu.Bu meclisin adı ‘hükümet’ti. Meclis hükümetiydi.
Yani 1920 Nisan’ında, ufuktaki Türkiye’nin rejimi ve saltanatın kaderi belli olmaya başlamıştı. Meclis en başta padişahı reddetmese de, cumhuriyet, fikren ortaya çıkmaya başlamıştı. Mesela bu mecliste bakanlar vardı, onları meclis seçiyordu. Meclis her şeye hâkimdi. Başkomutan Mustafa Kemal de meclisin emrindeydi ama aynı zamanda meclis reisiydi.
Bu, 1923’te, egemenliğini halktan alan, halkın kendi kendini yönettiği bir cumhuriyete dönüştü. Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları cumhuriyeti ilan ederek bu sistemin adını koydu. Ancak, adını koymanın çok kolay olduğunu sanmayın, çocuklar. Çünkü mebuslar (milletvekilleri) içinde hâlâ halifeyi ve padişahı isteyenler vardı. Hatta bunların bazıları Kurtuluş Savaşı komutanlarıydı, “Biz padişaha yemin etmişiz, öyle asker olmuşuz” demişlerdi.
İşte burada Atatürk faktörü devreye giriyor. Atatürk olmasaydı zaten bu kadar insanı bir araya getiremezdiniz. İkincisi, Atatürk’ün uzak görüşlülüğünün önemi... Daha en başında, Cumhuriyet kurulmadan da önce, Kurtuluş Savaşı’nın birçok komutanı bile İstanbul’a girmek, onu geri alabilmek ümidinde değildi. Anadolu’nun bir kısmını kurtarmak onlara göre o an için yeterliydi. Halbuki Atatürk bir dâhi olduğu için karşı tarafın açığını görmüş ve “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” demişti.Cumhuriyet’in ilanı da böyle bir uzak görüşlülüğün eseridir.
Haber tarihi: 30 / 10 / 2017
Haber Okunma: 5248
Haber Yorumları: 0
SOKAK RÖPORTAJLARI | |
SOKAK RÖPORTAJLARI |
Bu Gün Göz Ardı Ettiğimiz Gençler Yarın Gözlerimizi Oyacakla... | |
NEVZAT KELEŞ(GERÇEKLER) |
Ev poğaçacı | |
ZEYNEP YILDIRIM(YEMEK TARİF |
HER ANNE BABA ÇOCUĞUNUN BAŞARILI OLMASINI İSTİYOR. | |
Ayşegül Aysun Yıldırımşak |
FAHRİ ALEM PEYGAMBERİMİZ | |
Mustafa DUMAN |
Topraklama nedir? | |
Ercan POLAT(Elektrikciniz) |
Tasarım ve Programlama: Nevzat KELEŞ
e-mail adres: duzcegercek81@gmail.com